27 Ocak 2017 Cuma

JİNEKOMASTİ BİR HASTALIKTIR

Her üç erkekten birinde göğüs büyümesi rahatsızlığı var

Doğal olarak her 3 erkekten birinde de meme kanseri riski daha fazla. Erkekler göğüs bölgesinde ele gelen sert bir parçaya karşı duyarlı olsun. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden hekime başvursun. Genetik yatkınlığı olanlar ise yılda bir defa taramadan geçmesi gerekir. Erkeklerde iri ve sarkık göğüs bazen çok ileri yaşlarda bazen de ergenlik çağında rastlanabiliyor. Şu anda lazerle bayıltmadan iri göğüsler küçültülebiliyor. Yara ve iz bırakmadan operasyon bitirilirken hasta hemen öteki gün normal hayata dönüyor. Erkekler ameliyat korkusu veya toplum baskısı nedeniyle göğüs büyütme operasyonlarından çekiniyor.
Jinekomasti ameliyatı için gelen hastalarda meme kanseri vakalarına sık rastladıklarını anlatan Tulunay, “Geçenlerde bir hastam göğüslerinde büyüme rahatsızlığıyla ilgili muayene olmaya geldi. Göğsünde leblebi tanesi kadar bir sertlik hissettim. Test yaptırmasını tavsiye ettim. Ve o sertliğin kadınlarda sık görünen fakat erkeklerde çok nadir göründüğü sanılan meme kanseri tümörü olduğunu öğrendik. Son yıllarda buna benzer vakalarda ciddi bir artış var. Son 2 yılda 3 hastamda meme kanseri tümörüne rastladım. Genetiğinde kanser vakası bulunan kişilerde jinekomasti de varsa meme kanseri riski daha fazla oluyor” ifadelerini kullandı.




www.drselahattintulunay.com

18 Ocak 2017 Çarşamba

Manuel Punch Ve Lateral Slit İle Saç Ekiminde Doğallıkta Zirve


Manuel Punch Ve Lateral Slit İle Saç Ekiminde Doğallıkta Zirve

 
2005  yılından  beri uygulanmakta olan FUE yönteminde mikromotorun yeri asla ihmal edilemez.Ancak mikromotor  ile alım o kadar istismar edilmiş ve o kadar kötü kullanılır hal almıştır ki , saç ektiren  kişilerin donör alanlarındaki tahribatlar bu kişiler tarafından ciddi bir şekilde  şikayet konusu  olmuştur.
 
Mikromotorun yanlış kullanılması sonucu  sadece  donör  alanların tahrip edilmesi ile kalınmamış,alınan greftlerin de alım sırasında uğradıkları travmalar sonucu ekilmelerine rağmen tutmadıkları görülmüştür.Bazen kayıp oranları %40-50 lere bile varmıştır. Halbuki normal olarak  FUE tekniği ile yapılan bir saç ekiminde alınan saçların ekimi sonucunda kayıp oranı maximum 5-7  olmalıdır.
Donör alandaki bu  şikayetleri duyan veya bu felaketleri gören  bazı insanlar daha iyi yapan,daha az travma meydana getiren doktorlara ulaşmaya çalışmışlardır.
Bu konuya önem veren  bazı doktorlar da mikromotoru çok yavaş devirde kullanarak saç kökü(graft) alımı yapmaya dikkat etmişler, bazıları da mikromotoru hiç kullanmadan el  punch’ı ile alım yapmaya geçmişlerdir.
Mikromotor yerine  MANUEL PUNCH(Manuel Panç) kullanılması çok meşakkatli ve çok uzun bir işlemdir. Her hasta için ortalama yedişer  saatlik 2 gün ayırmak gerekir.Bu yüzden TÜRKİYE’de uygulayan merkez  sayısı bir elin parmakları kadar bile yoktur.
Greftlerin alımı esnasında, mikromotor ile alırken en iyi ellerde bile yaşanan % 10-15 lik kayıp Manuel punch(Manuel Panç) tekniğinde % 1 i geçmez.
Ayrıca FUE işlemi yani saç köklerinin alınması işlemi bitince ,donör alan 48 saat sonra sanki hiç işlem görmemiş  gibi yarasız ve beresizdir.
Manuel  punch(Manuel Panç) tekniği ile saç kökü ( Greft ) alınması sırasında kişi oturur pozisyonda olmaktadır. Bu teknik ile günde en çok 2500 greft  alabiliriz. Hastaların  pozisyonel  sıkıntısı ve işlemin aşırı uzun sürmesi nedeni ile 3000 greft bile alınacak olsa operasyonu  iki güne bölmekteyiz.
Daha  sonraki işlemler mikromotor ile alınan greftlere uygulanan işlemlerin aynısıdı.Greftler, buz tabakaları üstündeki ilaçlı steril  sularda bekletilir. Ve kanal açılması işlemine sıra gelir.
Saç ekim firmalarının ve doktorlarının % 99,8 i sagital veya dikey dediğimiz kanal açma tekniğini uygular. Yine bir elin parmaklarını geçmeyen doktorlar ise LATERAL SLİT TEKNİĞİ ni uygulayarak yani yatay tarzda kanal açarlar.Bu tarz kanal açmanın sonucunda ise ÇOK SIK VE ÇOK DOĞAL GÖRÜNÜMLÜ SAÇ EKİMİ elde edilmiş olur.




16 Ocak 2017 Pazartesi

SURVIVOR SAHRA'NIN CİLDİNDE YAŞANAN DEFORMELERE MÜDAHALE ETTİK

SURVIVOR SAHRA'NIN CİLDİNDE YAŞANAN DEFORMELERE MÜDAHALE ETTİK :) 

Survivor All Star’ın en dikkat çeken oyuncularından Sahra Işık, ada hayatının vücudunda oluşturduğu tahribatı estetik ve cilt bakımıyla aşacak.
Survivor oyunları boyunca fiziken ve psikolojik olarak çok yıprandığına değinen Sahra Işık, “Vücudumda 100’den fazla yara oluştu. Güneş lekeleri ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan kırışıklarım ortaya çıktı. Önümde dev projeler var. Pek çok yerden reklam ve dizi teklifleri aldım. ev projelerde isminin geçmesinden çok mutlu oldum. Ekranlara çıkmadan önce adanın kötü izlerini silmeye ve yorgun vücuduma bakım yaptırmaya karar verdim. Kısa zamanda tüm işlemler tamamlanacak ve yeniden ekranlara döneceğim” diye konuştu.
Dominik Cumhuriyeti’nde düzenlenen Survivor All Star yarışmasının ardından Türkiye’ye dönen yarışmacı Sahra Işık, zorlu geçen ada hayatının ardından yara izlerini temizlemek ve yenilenmek için vücut bakımı yaptırıyor. Plastik Cerrah Selahattin Tulunay’ın gözetiminde çalışmalara başlayan Sahra, yakın zamanda güzel projelerle izleyici karşısına çıkacağını söyledi. Ada şartlarında aşırı kilo verme nedeniyle vücutta oluşan leke ve kırışıklara müdahale ettiklerini söyleyen Selahattin Tulunay ise “Ciltte yaşanan deformelere müdahale ettik. Yaza girerken küçük dokunuşlarla ve vitamin takviyeleriyle cildin eski halini alması için çalışma yapıyoruz. Yüzün daha dinç görünmesini sağladık. Kök hücre serumları ve lazer uygulamalarını kapsayan bir program hazırladık” dedi.
SAHRA: “SURVİVOR YARIŞMASINI SUNMAK EN BÜYÜK HAYALİM”
Adada 95 gün boyunca yoğun efor harcadıklarını anlatan Sahra Işık, “Yarışmalara yorgunluğuna açlık, stres, yoğun kilo kaybı ve zorlu doğa şartları eklenince cildimde bir çökme oluştu. Yüzümde çizgiler ve lekeler oluşmuştu. Bunları yoğun bir program dahilinde gidermeye başladık. Yarışmalarda aldığım darbeler ve vücudumda oluşan yaraların haddi hesabı yok. Survivor’u tam anlamıyla yaşadığımı ve hakkını verdiğimi düşünüyorum. Bu hasarları lazer ve kürlerle temizleyip eski haline dönmesini sağlayacağız. Estetik müdahalenin ardından diz eklemimden bir ameliyat geçireceğim. Bozok ile yarışırken bacağım ters döndü ve yan bağlarımda kopma oluştu. Bu şekilde düşen birinin dizinin kırılmaması bile bir mucize. Bu sakatlanmayı ucuz atlattım diye düşünüyorum. Artık normal hayata dönüp gelen teklifleri değerlendirmek istiyorum. Televizyon sektöründe olmak ve sunuculuk yapmak istiyorum. Özellikle Survivor yarışmasını sunmak en büyük hayalim” ifadelerini kullandı.

12 Ocak 2017 Perşembe


Plastik Cerrah Nedir? Nelerle Uğraşır? Yalnızca işi kozmetik midir? Hangi alanlarda hizmet verir? Bu gibi soruların cevaplarını Saba Tümer'e konuk olduk ve anlattık;




9 Ocak 2017 Pazartesi

DEFORME OLMUŞ BURUN AMELİYATLARI HAKKINDA

Deforme burun ameliyatları nedir? Nasıl yapılır? Deforme burun ameliyatları sorularınızın cevaplarını videomuzda bulabilirsiniz! 






6 Ocak 2017 Cuma

5 Ocak 2017 Perşembe

SAÇ EKİMİNDEN SONRA SAKAL VE BIYIK EKİMİ BAŞLADI

Saçtan sonra şimdi de bıyık ekimi başladı

Dünyada saç ekim alanında büyük üne ulaşan Türkiye, şimdi de bıyık ekimiyle yeni bir sektörde daha adından söz ettiriyor
Türk dizileri ve Ortadoğu'da meşhur Türk sanatçıların da katkısıyla gür bıyık için Türkiye'ye gelenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle Ortadoğu ülkelerinden gelen Araplar ve Avrupalı hastalar saç ve bıyık ekim merkezlerine büyük ilgi gösteriyor.
KADİR İNANIR - İBRAHİM TATLISES BIYIĞI İSTİYORLAR
30 yıldır saç ekimi ve estetik alanında yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren Op.Dr. Selahattin Tulunay, son dönemlerde bıyık ekim operasyonlarına ilginin saç ekimi kadar yoğun olduğu bilgisini veriyor. Bazı hastaların Kadir İnanır ve İbrahim Tatlıses gibi ünlü sanatçıların fotoğraflarıyla kendilerine geldiğini söyleyen Tulunay, "Yoğun ilgi karşısında Irak ve Dubai'de ünlü acentelerle işbirliği anlaşmaları imzaladık. Avrupa'da irtibat ofisi açtık. Müşterilerimiz kış ve yaz turizmine göre rezarvasyon yaptırıyor. Hem ailesiyle tatile geliyor hem de bu esnada saç ve bıyık operasyonu yaptırıyor. Seçim dönemlerinde siyasiler seçmenlerine karizmatik görünmek için bıyık ektiriyor. Her ay ortalama 60 yabancı bıyık ve saç ekimi için başvuru yapıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin saç ve bıyık ekimi operasyonlarında dünyada en güvenilen ülkeler arasında yer aldığı bilgisini veren Op.Dr. Tulunay, ''İran, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Almanya, Fransa,ve İrlanda'dan saç, sakal ve bıyık ektirmek için gelenler oluyor. Türk dizi ve filmlerinin etkisiyle Ortadoğu'dan gelen hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Saçları ve sakalları az olan Arap hastalarımız Kadir İnanır ve İbrahim Tatlıses tarzı bıyık uzatmak istiyor. Elinde bu sanatçıların resmiyle gelen hastalarımız çok oluyor. Şu anda Irak ve Dubai'de acentelerle çalışmaktayız. Ayrıca batı dünyasında uzun yıllardır çalışmış olduğumuz acenteler bulunmaktadır. Ortadoğu'daki ofislerimiz her yıl binlerce hastayı Türkiye'ye hem tatil hem de tedavi amaçlı getiriyor. Gerek Batı Avrupa, gereksede Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde ayrıca Güney Kore'den ciddi bir saç ve bıyık ekimi talebi var" ifadelerini kullandı.

4 Ocak 2017 Çarşamba

LIPOSUCTION HAKKINDA BİLGİLER - DR. SELAHATTİN TULUNAY

Liposuction

İnsan vücudunun belli bölgelerinde yağ birikimi olacağı genetik olarak kodlanmıştır. Bu bölgelerdeki yağ depoları kalıcı yağ birikimleridir. Bu depolar hiçbir diyet veya egzersizle yok edilemez. Liposuction (Liposakşın diye okunur) ameliyatı, hiçbir diyet veya egzersizle yok edilemeyen bu depo edilmiş yağların, vakumla kalıcı olarak yok edilmesi işlemidir.

Hastanın yaşından ötürü, cildi elastikiyetini kaybetmişse, bu kişilerin destekleme ameliyatlarına ihtiyacı olacaktır. Yani hastanın 40 yaş altında olması cildinin gergin olması ve bölgesel yağ depoları için yapılması, Liposuction’ın başarı oranını arttırmaktadır.

Liposuction, genel anestezi ile donanımı tam olan bir hastanede yapılacak bir ameliyattır. Çizimler hasta ayakta iken yapılır, ince metal kanüller (2mm – 4mm çapında) ile vücudun uygun kıvrımlarından cilt altı yağ dokusuna girilir ve vakum yardımı ile birikmiş yağlar alınır. Bu, maharet ve bilgi gerektiren ciddi bir ameliyattır. Aksi halde cilt engebeli kalabilir veya simetrik olmayabilir. Ameliyattan sonra hastaya özel korse giydirilir ve bir hafta sonra banyo imkânı verilir. Fakat banyodan hemen sonra korseyi tekrar giyinmek gerekir. Korsenin 20 gün gece – gündüz, 20 gün de sadece gündüzleri giyilmesi tavsiye edilir. Şunu asla unutmamak lazım ki vücudun istenen şekle gelmesi ameliyattan 3-5 ay sonra olacaktır. Ameliyat sonucu oluşan morluklar ise 20-25 günde kaybolmaktadır. www.drselahattintulunay.com